10 Ağustos 2022 Çarşamba
YAŞAM...
Toprağın üstünde, gökyüzünü gören nefes alan nice ölüler vardır da kimse bilmez..?
İnsan kendi olamıyorsa, görünmez bir kafesin içinde esaret altında ise, sürekli psikolojik işkence içinde ise, o insan yaşıyor mu sanırsınız...?
Sadece nefes almak yaşamak mıdır...?
Saygının, sevginin, nezâketin, hoşgörünün, empatinin olmadığı bir yaşam alanında yaşamak yaşamak mı sanırsınız ..?
Nice varlık içinde olanlar gördüm, fakirdiler.. Çünkü kalpleri katı ve kara, yüzleri ketum ve asık, dilleri zehir saçıyordu...Kibirden öleceklerdi.
Nice yokluk içinde olanlar gördüm, çok zenginlerdi..
Çünkü sevgi dolu kalpleri, güzel bakan gözleri, tatlı dilleri, iyileştiren gülümsemeleri, gökyüzüne uçuran kahkahaları vardı. Alçak gönüllü, hoşgörülü, saygılı ve paylaşımcı idiler..Sevgi ile coşan filiz gibiydiler..
Öyle güzel, mutlu ve sevgi dolu idiler ki ; ölüm çok uzakda idi ..
Yaşam öğretti ki; insani değerlerin olmadığı her yer ölümdü, mezardı, esâretti..
Kimse esâret altında yaşayamaz, sadece nefes alıp verir, o kadar...
Bencillik öldürür, saygısızlık öldürür, kibir öldürür, sevgisizlik öldürür, nezâketsizlik öldürür...
Ne para pul, ne etiket kariyer...! Hepsi boş, insan insan değilse...
Her zaman derim...!
Saygı, sevgi, nezâket, hoşgörü, empati, tatlı dil, güler yüz, alçakgönüllü olmak, iyilik bir insanda olmazsa olmazdır...Mutlaka herkezde olması gerekendir..Yoksa bunlar, Orada yaşam yoktur..Sadece nefes alıp veren, mutsuz , yaşayan ölüler vardır..
Aldanmayın kimsenin göründüğüne...
Kimler ne derler, çileler içindedir de imdat dahi diyemezler...
Toplumların iyileştirilmesi gerek...Her insanın tek tek iyileştirilmesi gerek..Ev, ev, mahalle, köy, ilçe, il olarak iyileştirilmesi gerek..
İnsani değerlerin yeniden hatırlanması ve yaşatılması gerek..
Kibir, bencillik, lüks ve paranın gücüne sempati insanlığı yok eden zehirlerdir...
Bizim sevgiye, saygıya, ilgiye, empatiye, nezâkete, hoşgörüye, iyiliğe, birliğe ihtiyacımız var..
Yeryüzü yaşayan ölülere değil, gerçekten yaşayan ve yaşatan mutlu, sevgi ve umut dolu, coşkulu insanlara hasret..
Sevgi ve Saygılarımla Dostlarım...
Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar
3 Nisan 2022 Pazar
İNSAN OLABİLMEK...
Herkesin fani olduğu bir âlemde yaşıyoruz...
Herkes birkaç metre beyaz kumaşa sarılarak toprağa gömülecek...
Kimse etiketini, evini, parasını, arabasını, cicisini, bicisini götüremeyecek...
Kim neye sahip olduğunu sanıyorsa hepsini bırakacak ardında...
Bir zaman gelecek insanlar adını dahi unutacaklar...
Kimse kimseyi hatırlamayacak...
Kibir fena bir şey...
Kibiri zırh gibi giyenler kendilerine nasıl bir zarar verdiklerini biliyorlar mı acaba...?
Bir insana en çok yakışan tevazudur...
Sevgidir, merhamettir, şefkattir...
İyilik ve hoşgörüdür...
Cömertliktir, paylaşmaktır...
Bir insanın yüreğinde olmaktan öte bir zenginlik yoktur...
Kibirli insanlar, yüreklerde yerleri olmayan aciz insanlardır tüm dünyevi saltanatlarına rağmen...
Dünya bir sahne...
Perde kapandığında herkes aynı...
Kimse kimseden üstün değil...
Üstünlük Yaradanın verdiği canda güzel bir yürek olabilmekte...!
Yoksa kimse kimsenin etiketiyle, eviyle, parasıyla, arabasıyla kısaca kapitalist sistemin getirdiği yalancı zenginliğiyle ilgilenmiyor...
Kime ne senin sahte varlıklarından....?
Kime ne senin oyuncaklarından...?
Lokmanı paylaşmaktan acizsen, bir selamı vermekten acizsen, bir tebessümü dahi çok görüyorsan, aslında sen kocaman bir hiçsin....!
Ne kürkle adam olunur, ne hırka ile âlim...?
Yürekçe, insanca diye bir şey var...
Sen ondan bilir misin...?
İşte ondan haber ver...
Boşver kibiri...!
Boşver etiketi...!
Boşver malı mülkü...!
Boşver değersiz zenginlikleri...!
Sen, yürek zengini ol...
Sen, İNSAN ol..!
İNSAN...
Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar
6 Mart 2022 Pazar
İNSAN KENDİ OLMALI
Mecburiyetleri sevmiyorum...
Dayatmaları, kısıtlamaları sevmiyorum...
Korku ve baskıyı sevmiyorum...
Desinler için yapılan şeyleri sevmiyorum..
İçimden gelmeli yapacağım şey...
Ben istemeliyim...
Özgür olmalıyım, dilediğimce...
Sevgi ile olmalı herşey...
Yürekten olmalı her ne oluyorsa...
Hesapsız, beklentisiz, çıkarsız...
İnsanca olmalı...
İnsan olmalı...
Kimsenin zincirlerinin kölesi olmaya gelmedik bu dünyaya...
Kimsenin kurallarına boyun eğmek için gelmedik...
Zorla, baskıyla, korkuyla sevgi olmaz...
Kimsenin kimseyi memnun etmek gibi bir görevi yok...
Yalan tüm düzenler...!
Nerede bir yaptırım varsa orada birilerinin çıkarı vardır...!
Nerede bir yaptırım varsa orada birileri eziliyor, yok ediliyor demektir..
Kimsenin kimseye ne mecburiyeti ne de boyundurluğu yoktur.
Herkes değerli ve biriciktir...
Herkes bu dünyaya iyi şeyler yaşamaya, mutlu olmaya geldi..
Vicdan ve merhamet, göz ve gönül tokluğu, empati insanın paha biçilmez sonsuz cevherleridir.
Nerede insanca birsey varsa koşarım..
Nerede hoyratlık, baskı, zulüm, yaptırım varsa hüzün ve acı kaplar varlığımı...
Kimsenin, kimsenin güneşini söndürmeye hakkı yok...
Güneşine sahip çık, kendine sahip çık...
Asla kendinden taviz verme...
Unutma tek bir tavizle başlar esaret...
Korkma...!
Kendine ve Seni Yardana güven....!
Senin kendi çizgilerin olsun...
Ve kimse o çizgileri aşmaya cesaret edemesin...
Sevgilerimle Dostum...
Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar
8 Eylül 2021 Çarşamba
KENDİNE VARIŞ...
Her iki tarafı da..
Yaşam denge üzerinedir.
Herşeyin fazlası ya da azı dengeyi bozar.
Denge bozulunca da hayatınız ziyân olur.
Her işiniz kötü gider.
Onun için herşeyde denge şart..
Sevgide, ilgide, değerde, özveride, emekde..
İşde, beslenmede, dinlenmede, eğlencede..
Yardımda, cimrilikte ve cömertlikte..
İnsanı ilgilendiren herşeyde denge şart..
Azı da zarar, çoğu da...
Kimseyi kendinizden daha değerli de görmeyin, değersiz de..
Kendinizi bilin ve kimsenin de sizi üzmesine izin vermeyin.
Kimseyi şımartmayın..
Kimseye ederinden fazla değer vermeyin..
İyilik yapmaktan da vazgeçmeyin...
Çünkü iyi olmayı hak ediyorsunuz.
Şu hayatta her ne yapıyorsanız kararında olsun..
Unutmayın, hiç kimse hiç kimsenin kimyasını değiştiremez..
Size uymayanlara yol verin gitsinler...
Hiç kimseye mecbur değilsiniz..
Kimsenin bağımlısı da bağlısı da olmayın..
Kendinize güvenin, kendinizi sevin, kendi değerinizin farkında olun..
Kimseden bir şey beklemediğiniz an hayatın şifresini de çözmüşsünüz demektir..
Dünya ve insanlar değişti, yaşamlar değişti..
Artık cinsiyet ayırmaksızın herkesin güçlü olması gerekiyor.
Güçlü ve kendine yeten insanlar, hayranlık duyulan ve değer gören insanlar oluyorlar..
Kimse zayıfı ve muhtacı sevmiyor, istemiyor..
Hem kendiniz hem de sevdikleriniz için güçlü ve kendine yeten biri olun..
Eskidendi bir elmanın iki yarısı..
Yok artık öyle iki yarım bir tam..!
Olmasın da zaten...
İki tam, yan yana, aynı ufka yürüyen iki tam...
Kimse kimseye, ne yük, ne bağlı, ne de bağımlı...!
En doğrusu da bu..
Şu hayatta yapabileceğiniz en önemli şey kendi tamlığınıza erişmek...
Tam olan kimseye ihtiyaç duymaz..
Yaşam tam olanlarla huzur, sevinç ve mutluluk içinde yaşanır.
Değeriniz kendinize, yolunuz da kendi tamlığınıza olsun..
Sizi haketmeyenler için boşu boşuna zaman kaybetmeyin..
Yeryüzünde yaklaşık sekiz milyar insan var..
Değişik coğrafyalar , sayısız güzel ve değerli insanlar var..
Siz yeter ki ufkunuzu açın...
Birgün mutlaka siz tam olduğunuzda yanınızda da bir başka tam olacak..
Anahtar Sizde...
Mucize Sizin kendi tamlığınızda...
Yaşamınızın sorumluluğunu alın..
Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar
4 Temmuz 2021 Pazar
İNSAN KALANLARA...
Tuhaf bir illüzyon örgüntüsü...
İnsanlar yaşamaya mı çalışıyor yoksa gördüğü iyi şeyleri yok etmeye mi?
Öyle tuhaf bir durum ki..!
Yarım asır yaşadım anlayamadım, insanların içindeki çirkefliği...
Sen ne kadar iyi olursan ol, karşındaki kötü ise kötüdür.
Şunu anladım ki;
Kendinize sahip çıkmanız gerekiyor ve kimseye yüreğinizi asla açmamanız gerekiyor.
Masumâne ağzınızdan çıkan her söz ya koz olarak saklanıyor ya da yanlış anlaşılıyor.
Yüreğinizden masumca sunduğunuz o tertemiz sevginize bile şüphe duyuyorlar.
İnsanlar ne ara bu kadar körü, ard niyetli, zalim ve sevgisiz oldular bilmiyorum.
Ya da hep böyle idiler de ben mi görmüyordum?
Yaş ilerledikçe çok şeyi insan daha iyi anlıyor.
Meselâ kalabalığın gereksizliğini,
Tek başınalığın paha biçilemez bir değer olduğunu,
Çekirdek ailenin tek ve en büyük sevgi, güven, servet, cennet olduğunu anlıyorsun.
Gözünü ilk kimde açtı isen onda hep değerli olduğunu anlıyorsun..
Ne kadar hata yaparsan yap çekirdek ailen senden hiç vazgeçmiyor.
Geriye kalanlar ödüllü oyuncu, şeytanın vücut almış hali...
İşin içinde menfaat dahi olmasa kendi kendine kötü olan çok iblis var şu yeryüzünde...
Dostluklar yalan olmuş yalan dünyada...
İnsanlar hep sahte, hep hesaplı...
Robot gibi yazılımla çalışan, duyguları hiç olmuş İnsanlar...
Kalp ve beyin dengesini kaybetmiş, sevgiden yoksun insanlar...
Vicdan, merhamet ve şefkâtten hiç bahsetmiyorum bile...
Ben anladım bu dünya sahtelerin dünyası...
Bizler bir avuç insan kaldık yoz kalabalıkların içinde...
Sevdiklerinize sarılın, gözbebeğiniz gibi bakın onlara...
Çünkü onlardan bir tane daha yok.
Sizden de bir tane daha yok.
Sevginizi, enerjinizi, zamanınızı kimse için ziyân etmeyin.
İnsanların sahte simâ ve samimiyetlerine inanmayın.
Unutmayın, siz can kapınızı açmazsanız kimse size zarar veremez.
Elli yaşında hâlâ öğreniyorum...
Dikkat edin, iyi niyetleriniz ve saf sevginiz size zehir olarak dönmesin.
Kimseye gereğinden fazla iyi niyet ve sevgi vermeniz gerekmiyor.
İlle de seveceksiniz yüreğinizden sessizce sevin, İyilik yapacaksanız sessizce ve gizlice yapın.
Dua edeceksiniz habersizce güzel dualar edin.
Ama ne olur kimseye ruhunuzu göstermeyin.
İnsanlar anlamazlar sizdeki güzellikleri, anlasalar da memnuniyet duymazlar.
Kıskançlıkları zehirli bir sarmaşık gibidir.
Ne yaptıklarını anlayamadan ziyan ederler sizi...
Kadını, erkeğ, yaşlısı, genci, çocuğu hiç farketmiyor.
Kötü kötüdür, iyi de iyidir.
Kimse bunu değiştiremedi.
En iyisi kendi özgüvenlik çemberinizin dışına çıkmamak.
Özeliniz hep özel kalsın.
Kimse sizin zayıf ve güçlü yönlerinizi bilmesin.
İzin vermeyin buna...
Gereksiz insanlarla zaman geçirmeyin.
Değer kavramının karşılığı herkeste aynı değildir.
Yaşam içi dışı bir olmayan insanlar yüzünden pek de kolay değildir..
Herkes kendini korumak, sevmek, kendine değer vermek zorunda...
Kimseden değer, saygı ve sevgi beklemeyin.
Çünkü bunlar yüksek erdemli insanlarda bulunur.
Çoğunluğun ruhunu sattığı, aklını ve kalbini unuttuğu bir dünyada var olmaya çalışıyoruz...
İnsan kalabilenlere, gözünden bir damla olsun göz yaşı akanlara, kalplerinde sevgisi olanlara selam olsun...
Sevgilerimle...
Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar
27 Haziran 2021 Pazar
MUTLULUK TAMLIKTIR...
Eksikse halkalardan biri, sıra sıra bozulur her şey...
Eğitim, kariyer, başarı, kazanç, aşk, sevgi, aile, çocuk ve tabii ki tüm bunlarla birlikte yol alan sağlık, bolluk ve bereket...
Bu zincirin halkalarının her biri çok değerli...
Olur da halkalardan biri düşer, kırılır ya da eksilirse bir daha hiç bir şey kendine tamamlanamıyor.
Mutlu kadınlar, mutlu cocuklar, mutlu adamlar görüyorum...
Emek verip hedeflerine ulaşmış mutlu insanlar...
Birliğin tadına varmış mutlu insanlar..
Sağlığın, maddi durumun ve insanlığın yerinde ise mutluluk kendiliğinden oluveriyor...
İnsanların yoksunlukları arttıkça mutsuzlukları ve yalnızlıkları da artıyor.
Sonra da tek başınalığın saçma krallığından bahsediliyor..
Dikkat edin masallarda bile kralların en azından soytarıları vardır yanıbaşlarında...
Uydurmuşlar tek başınalığın krallık olduğunu...
Yok öyle bir şey...
İnsan ancak bütünle bir olunca kraldır,
Ancak o zaman mutlu ve tamdır.
Gülen mutlu insanlara gıpta ile bakıyorum.
Öyle mutlu ve güzeller ki...
Saçma şeylerle ziyân olan ömrüme ise üzülüyorum.
Keşkelerim var, ama toplum yüzünden olan keşkelerim...
O kadar yanlış ve eksik öğretilerle yıkanmış ki beynimiz;
Doğruları buluncaya kadar da ömür bitti...
Sevdiklerinize sahip çıkın...
Zaman kimsenin keşkesine bakmıyor...
Zincirinizin halkalarını koruyun...
İnanın bir tanesi dahi eksikse her şey hiç oluyor.
Bütün dünya Sizin olsa da boş...
Yüzünüz yüreğinizden gülmüyorsa boş...
Mutluluk kimine göre şans, kimine göre bilinç, kimine göre zincirin tüm halkaları...
Olan her durumda ayakta durmak ve gülümsemek, sizi var etse de maalesef gerçekte mutluluk değildir bu...
Sadece güçlü ve mücadelecisinizdir.
Kimse kimseyi boşuna kandırmasın.
Kırık kanadınla uçamazken, uçanlara bakarak mutlu olunmuyor.
Uçanlar adına mutlu olmak insanlığın erdemidir.
Ancak erdemli olmak uçan için kanat vermiyor.
Başkalarının mutluluğuna seviniriz elbet, dua da ederiz.
Ama bu bizim mutsuzluğumuzu yok etmiyor.
Kanadın kırıksa, yoksa uçamazsın, bu bir gerçek.
Zincirinin halkaları eksikse, bu da bir gerçek.
Olanla mutlu olmaya çalışmak avuntudan başka birşey değildir.
Avutulduk yıllar boyu.
Kandırıldık yıllar boyu.
Kanatlarımız kırıldı yıllar boyu.
Biz yine de hep güneş olduk bu dünyaya, birileri mutlu olsun diye...
Yaşamın bir keyfini sürenleri vardır bir de savaşını verenleri.
Bize de düşen savaşını oldu.
Keyfini sürenlere selam olsun, sefanız olsun.
Mutluluk güzel şey.
Hep mutlu olun, mutlu yaşayın.
Herkes mutlu olsun; duamızdır...
Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar
8 Haziran 2021 Salı
KÜSMEK ÇÖZÜM DEĞİLDİ...
İnsan sevdiğine küsermiş derler ya;
Belki de öyle değildir.
Belki de insan sevdiğine hiç küsmemeli...
Çünkü insan sevdiğine hiç küser mi...?
Sevdiğimin acısını yüreğimde hissettiğimde anladım ki;
Küsmeler çok gereksiz ve anlamsızdı.
Küsmek yerine derdini anlatmalı, karşıdakini dinlemeli.
Empati kurmalı, anlayışlı olmalı...
Küsmek çözüm değildi...
Konuşmaktı çözüm, anlatmaktı.
Karşıdakine şans vermekti, onu dinlemekti...
Gerekirse sitem etmekti.
Her şeye egoyu katmamak gerek...
Bilemiyoruz ki; kim neyi, nasıl yaşıyor...?
Herkesin dile getiremediği hazin bir öyküsü vardır.
Herkesin, kimsenin bilmediği bir yaşam mücadelesi vardır.
Kimse kimseyi asla tam olarak bilemez.
Dinlemeye güneş bir yüreğin varsa,
Karşında da çözülüp dile gelecek bir yürek görürsün...
Hayat bu...
Bir varız, bir yokuz işte.
Elinden, dilinden, yüreğinden geliyorsa daima iyilik yap,
iyi ol, sev ve sevil...
Anla insanları, dinle, gör ama kalbinle gör.
Hayat küsme ve yargılarla ziyan edilemeyecek kadar
değerli...
Sevgilerimle.
Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar
9 Nisan 2021 Cuma
HER İNSAN BİRİCİK VE DEĞERLİDİR
Kimse kimseye köle olmaya, ya da birilerini memnun etmeye gelmedi.
Herkes kendi mutluluğundan, sağlığından ve huzurundan sorumludur.
Hiç kimse, hiç kimseyi kendine mecbur bırakma lüksüne sahip değildir.
Aynadaki kendine bir gözlemci olarak bak.
Sen, sen değil de bir başkası olsaydın sana hizmetkâr olur muydun?
Düşün bakalım tüm uç isteklerini yapacak bir köleyi hak ettin mi?
Ve o köle hayalinin de, bir hayatı olduğunu düşündün mü?
Kimse kimsenin kölesi olmaya gelmedi bu dünyaya.
Herkes kendi hayatının tek sorumlu mimarı.
Kendi hayatını senden başka hiç kimse inşa edemez.
İnsanlar yol açarlar, kapı açarlar, ışık tutarlar.
Ancak o yolu sadece sen yürüyebilirsin.
Hiç kimse senin için o yolu yürüyemez.
Böyle bir sorumsuzluğu da haksızlığı da Yaradan hiç bir kuluna layık görmemiştir.
Ondandır ki ; insanı halife ve evrene efendi diye yaratmıştır.
Ancak unutulmamalı ki; hiç bir insan diğer bir insanın da efendisi değildir.
Nasıl ki kölesi değilse.
Sorumluluk sahibi olmayanlar, şımarıklar ve benciller, insanları kullanmayı kendilerine hak görürler.
Ama yok öyle bir hak.
Kimden ne bekliyorsan o beklediğin sen kendin olacaksın.
Alacaksın yaşamın sorumluluğunu gümbür gümbür, dimdik yaşayacaksın şu hayattı.
Kimseden de bir şey beklemeyeceksin.
Yargılamayacaksın, insanlara zulmetmeyeceksin.
Bir çiçek gibi olacaksın.
Öyle bir yaşa ki günün birinde toprak olacağını unutma.
Kendini sevmeyen çevresine de nefret kusar.
Unutma ki kimse kimsenin pisliğini temizlemeye gelmedi bu dünyaya.
Kötülüklere boyun eğmek, çirkin insanlara iyilik yapmak sadece onları daha arsız eder.
En iyisi onları kendileriyle baş başa bırakmak.
Maalesef ki gece ve gün gibi, siyah ve beyaz gibi iyi ve kötüler de var bu dünyada.
Siz, Siz olun kendi değerinizin farkında olun.
Ve birinden bir şey beklerken hak edip etmediğinizi bir yoklayın derim.
Acaba talep ettiğiniz iyiliği, özveriyi, hizmeti ne kadar hak ediyorsunuz?
Ya da bunlar için bir emeğiniz, çabanız var mı?
Bir cennet bir de cehennem varmış.
Nerede görülmüş ikisinin aynı yerde olduğu?
Düşün bakalım.
Sen cennet misin, yoksa cehennem mi?
İki kutup asla aynı noktada olmaz.
Sen, hayatı gözlemleyen...
Hayatı nasıl gözlemlersen öyle yaşarsın.
Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar
24 Mart 2021 Çarşamba
İNSAN YOKSA, HER ŞEY BOŞ VE ANLAMSIZ
Son iki yılda ne çok şey değişti
hayatımızda.
Evlerimizde duvarlarla birbirimize bakar olduk.
Dışarıda farkında olmadığımız neler varmış meğer.
Balkondan gökyüzüne ve sokağa bakmak bile iç
burkuyor.
Meğer ne güzelmiş insanlarla özgürce görüşebilmek,
Caddelerde - sokaklarda özgürce yürümek.
Bir dost sohbeti, bir insan eli, bir simanın
tebessümü.
Hiç tanımadığın birine merhaba demek.
Paylaşınca güzellikler artıyor, hüzünler dağılıp
gidiyor.
Biliyorum, hepimiz özledik biz olmayı.
Kadıköy çarşı bir aile gibidir.
Kocaman, geniş bir aile.
Masalar sokaklarda , caddelerde , dükkan
önlerinde.
Boş bulduğumuz yere bir tebessüm ve izinle
otururuz.
Çayımızı, kahvemizi yudumlarken kırk yıllık
ahbaplar gibiyizdir.
Büyüğümüz, küçüğümüz hep bir saygı,
sevgi, hoşgörü içindeyizdir.
Tamamen çıkarsız, kocaman bir aile sofrasında
gibiyizdir.
Nasıl özledim, O güzel günleri.
Kovanda çay ve simit, sahilde balon kafe.
Çık Boğaya doğru, yönel Bahariye’ye.
Nâzım Hikmet' e uğramadan olmaz.
Modaya gider ayakların Bahariye' den.
Eh acıktınsa Saray'dan bir dürüm de fena
olmaz..
Ver elini Moda.
Canın ne ister.
Bir sıcak, çilekli çikolata olsun mu Müjgan'dan?
Ya da Ali Baba'dan üç top dondurma, Kemal
Usta'dan bir waffle?
Değmeyin keyfime.
Hava da bir hoş ki, Güneş ile sarmaş dolaş..
Şimdi Moda sahilde çay, biraz denizi seyretme
vakti.
Güzel mi, güzel bir sohbet.
Moda'dan yürürüm belki Fenerbahçe 'ye doğru.
Eee ...Yoğurtçu Parkına da bir selam verelim değil
mi ama?
Özledim , bunlar sadece bir günde olanlardı.
Zaman hiç bitmezdi sanki.
Şimdi sokağa çıkmak , eve dönmek derken
dakikalarla yarışıyorum.
Evvelki gün uğradım Kadıköy'üme.
Pandemi bazı yerleri kapattırmıştı, bazıları da
kapanma hazırlığında.
Açık olanlar bizi görünce bayram ediyor.
İkram ve servis o kadar yürekten ki görmeniz
gerek.
Esnaf her gün görmeye alıştığı bizleri çok
özlemişti.
Özlenmez mi hiç?
Demedim mi, biz kocaman bir aile idik.
Hangi aile birbirini özlemez ki?
Onlar da bizi çok özlemişler.
Yaşamanız gerek Kadıköy Çarşıyı.
Herkes çok iyidir, hoş görülüdür,
pervanedir.
Eşsiz bir paylaşım vardır.
Yüzünüzün gülmesi için herhangi birinin tebessümü
yeter.
Bir merhaba alır götürür sohbetlerin en
güzeline.
Özledim, özledik insana dair insanca olan tüm
güzellikleri.
Anladım ki; insanın olmadığı hiç bir yerin değeri
yoktu.
Değeri katan, veren insanın varlığı imiş.
İnsan yoksa her şey boş ve anlamsız.
Yeniden normale döndüğümüzde bütün insanlar
el ele, kol kola dans edip şarkılar söyleyelim bütün cadde ve sokaklarda.
Sevinç seslerimiz kuş
cıvıltılarına karışarak gökyüzüne ulaşsın, güneşle buluşsun istiyorum.
Bunu çok istiyorum
bütün kalbimle istiyorum.
Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar
5 Ocak 2020 Pazar
İNSANLARIN EN BÜYÜK PRANGASI, ÖN YARGI...!
Onun için tanıdığınızı sansanız bile lütfen yargıda bulunmayın..Sadece olduğu gibi kabul edin, o an yüreğiniz ne diyorsa öyle olun..En saf halde, en saf sevgiyle kabulde ve akışta olun.Ben şahsen tüm canlıları öncelikle Allah yarattığı için severim , değer veririm, saygı ve hoşgörü gösteririm..İnsanların kredisi öncelikle tam puandır bende.. Bu puanı korumak ya da düşürmek karşıdakinin niyetine, yüreğine, insanlığına bağlı olarak tamamen kendi ellerindedir..
Ancak tüm bunlara rağmen yine de kimseye kinim, nefretim olmadı..Yargım olmadı..
Beni üzen, yoran, ön yargılarına yenik,.kalbinin ışığı sönmüş olan herkesten ve her şeyden sessizce uzaklaştım... Ne konuştum , ne yargıladım.. Herkesi kendi yerinde bırakarak kendi yolumda ilerlemeyi seçtim.Çok şükür yine aydınlıklardayım, yine Güneşle dans ediyor yüreğim, gözlerim yine sevinçle ışıldıyor.. her şeye rağmen yaşıyorum sevinçle ve coşkuyla..