sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ekim 2022 Cumartesi

ÇOCUKLARINIZIN ‘’SAĞLIKLA İLGİLİ FİZİKSEL UYGUNLUK KARNESİNİ’’ MUTLAKA İNCELEYİNİZ

Dünya Sağlık Örgütü ve uzmanlar çocukların her gün en az 60 dakika fiziksel aktivite yapmasını önermektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan Türkiye Fiziksel Aktivite Rehberi de Dünya Sağlık Örgütü önerileri doğrultusunda hazırlanmış ve her yaş grubuna yönelik fiziksel aktivite önerilerini içermektedir.
Sağlık Bakanlığı’nın Ulusal Fiziksel Aktivite Rehberi’nde yer alan öneriler kapsamında ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Sağlık Bakanlığı işbirliğinde öğrencilerde Sağlıklı Beslenme ve Fiziksel Aktivite farkındalığını arttırmak ve teşvik etmek amacıyla bilim kurulu kararı ile “Sağlıkla İlgili Fiziksel Uygunluk Karnesi” geliştirilmiştir.
Okullarda yılda iki kez Eğitim Öğretim yılı başında (15 Eylül-15 Ekim) ve sonunda (15 Nisan-15 Mayıs) tarihleri arasında Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenleri tarafından ölçümler yapılmaktadır. Yapılan bu ölçümler E-Okul veri tabanına girilerek, her çocuğun kendi ailesi ile paylaşılmaktadır. Bu bilgiler gizli tutulmakta olup, sadece veli ve öğrenci tarafından görülmektedir. Çocuklarınızın ders notu karnelerini merakla izleyen velilerimiz, aynı şekilde fiziksel etkinlik karnelerini de yakından takip etmeleri, çocukların fiziksel gelişimlerinin izlenmesi, fiziksel gelişimlerinde eksikliklerinin görülmesi ve karnede verilen tavsiyelere uyulması, sağlıklı bir gelişim için sizlere yol gösterecektir.
Sağlıkla ilgili fiziksel uygunluk karnesi için uygulamada yapılan ölçümler şu şekildedir.
Öğrencinin yaşı, Vücut ağırlığı ve boy uzunluğu (Beden kütle İndeksi)
Mekik, Şınav (Kas Dayanıklılığı)
Otur-Uzan Testi, sağ vücut esnekliği, sol vücut esnekliği (Vücut Esnekliği)
Yapılan ölçümlerde elde edilen veriler, E-Okul sistemine girildikten sonra sistemdeki yazılım, verileri üç ana bölümde ayrı ayrı değerlendirir.
1. VÜCUT KOMPOZİSYONU
2. KAS DAYANIKLILIĞI
3. VÜCUT ESNEKLİĞİ
Bu değerlendirme sonucunda öğrencinin ‘’Sağlıkla ilgili Fiziksel Uygunluk Karnesi’’ ortaya çıkar. Karnede öğrencinin olumlu ya da olumsuz yönleri belirtilerek, ne tür çalışmalar ve egzersizler yapması tavsiye edilir.
Sağlıklı bir gelişim her şeyden önce gelir. Çocuklarımızın ders notlarını nasıl ki merak içinde takip ediyorsak, sağlıklı bir Fiziksel gelişimi için de ‘’Sağlıkla ilgili Fiziksel Uygunluk Karnesini’’ aynı titizlikle takip etmek, Okullarda Obezite ile Mücadele, Yeterli ve Dengeli Beslenme ve Düzenli Fiziksel Aktivite Alışkanlığının Kazandırılması sağlıklı bir toplum açısından çok önemlidir.

Ercan ÇETİN
ISBEDER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKAN YRD.
BEDEFED FEDERASYONU YÖNETİM KURULU ÜYESİ 

20 Mart 2020 Cuma

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SAĞLIĞIMIZ…

Yıllarca çalıştık, çırpındık. Hiç ama hiç sağlığımıza dikkat etmedik. Şimdi ise sağlığımızı geri kazanmak için çırpınıyoruz..
Beslenmenize dikkat edin, gerekli vitamin mineral desteğini alın..
Emin olun ömrümce uzak kaldım besin takviyesi kullanmaktan..Çünkü doğal beslenmenin yeterli olacağını sanıyordum....
Doğal besin kalmadı. Besinlerin genetiği ile oynandı, hormon yüklendi vs.. Derken günden güne sağlık da bozuldu..Çünkü yaş ilerledikçe gerekli besin takviyesi alamayınca hücrelerimizin içindeki faydalı besinler de azalmaya başladı..
Vücut depoları kullandıkça da sağlık sorunları başladı..
Günümüz koşullarında sağlıklı, genç ve zinde olmak adına besin takviyesi almak zorundayız...
Hastalıkların çoğunun nedeni vitamin, mineral eksikliğindendir.. Eksik besin sonucu bağışıklık sistemi zayıflar ve her hastalığa kapı açılmış olur..
Biz ülkece savaşlar görmüş, yokluk çekmişiz...Atalarımızdan bize gelen bilinçle az ile yetinmeyi, ekmek peynir ile doymayı yeterli beslenme sanmışız..Ekmeksiz doyulamayacağı bilinçaltımıza işlenmiş maalesef.. Sofraların olmazsa olmazı ekmek en başta gelir..Sonra börekler, pilavlar, hamur işleri çeşit çeşit almış sofralarımızda yerini..
Ne zamanki kalp, şeker, karaciğer, kolesterol, obezite, alzaymır, Parkinson, ms, triod gibi hastalıklar çığ gibi arttı işte o zaman bir şeylerin farkına vardık...
Fonksiyonel tıp, sağlıklı yaşam sektörleri bizlere habire doğru ve sağlıklı beslenmenin önemini anlatmaya başladılar..Diyetisyenlik obezite yüzünden çağın en önemli mesleklerinden biri oldu...Geleneksel tıp reçete yazarak hastalık semptomlarını baskılarken başka başka hastalıklara da kapı açtı..
Zaman gösterdi ki; ekmek ve hamur işi, pilav ve kızartma yemeden de doyulabiliyormuş..Onların yerine protein, sebze ve meyve ile beslenip, günlük su ihtiyacını karşılayıp bir de spor eklersek hem az yiyerek doyup, hem sağlıklı beslenerek sağlığımızı koruyup, hem de sporla dinç ve genç kalabiliyormuşuz...
Tabii özellikle 20 yaşından sonra 30 yaşa gelmeden takviye vitamin ve mineralleri de almak gerekiyor. Bunun için kan tahlillerinizi yaptırarak hangi vitamin ve mineral desteğine ihtiyacınız olduğunu da özellikle fonksiyonel bir tıp doktorundan öğrenmeniz gerekiyor. Bu şekilde sağlıklı, genç ve zinde olmak mümkündür.
Bunlar bağışıklık sisteminizi güçlü tutar. Bu da demektir ki sizin vücudunuz hastalıklara karşı kapılarını sıkı sıkı kapatmıştır..
Depresyondan kansere kadar aklınıza gelebilecek her hastalık bağışıklık sisteminizle ilgilidir. Sağlıklı beslenme, gerekli vitamin mineral desteği ile yenilemeyecek hastalık yoktur..
İnsanlar için en önemli vitamin ve minerallerin başında B12, D3, K2, İYOT, DEMIR, ÇİNKO, C ve A VİTAMİNI, SELENYUM, MAGNEZYUM, FOLİK ASIT gelmektedir..Lütfen tahlillerinizi yaptırarak neye ihtiyacınız olduğunu öğrenin ve imkânınız varsa bir beslenme uzmanından destek alın...
Savaş sonrası kuşakların, yokluk bilincinden sıyrılarak akıllı ve bilinçli beslenmeyi öğrenmek, sağlıklı yaşamak, çağın sağlıklı beslenme planına uymak herkesin kendine borcudur..
Unutmayın sağlıklı nesiller, sağlıklı ve güçlü bir gelecek demektir...
Yaşamınızda kendiniz için çalışma, sağlıklı ve bilinçli beslenme, keyifli ve huzurlu özel yaşam için dengeyi ancak Siz kendiniz, kendiniz için yapabilirsiniz...
Hepimize sağlıklı, mutlu, huzurlu, genç ve zinde bir yaşam diliyorum...
Sevgi ve sağlıkla hoş kalınız ..

Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar


7 Mart 2020 Cumartesi

0-6 AYLIK BEBEKLERDE REFLEKS GELİŞİMİ TAKİBİ NASIL YAPILIR?

Bebeğinizin reflekslerinin onun sağlıklı ve normal geliştiğinin göstergesi olduğunu biliyor muydunuz?
Yani yazının devamında bahsedeceğim bütün bu refleksler bebeğinizin gelişiminin sağlıklı olup olmadığını takip etmeniz için verilen ipuçlarıdır. Bebeğinizin sağlıklı gelişimi için bu refleksleri ve kaybolma sürelerini uzmanınız ile birlikte takip ediniz…
Yenidoğan bebekler ilk günlerde yaklaşık 17-20 saatlerini uyuyarak geçirirler. Bu dönemde bebeğin spontane hareketleri ve postürü (duruşu) gözlemlenir. Normal yatış pozisyonları; bacaklarında abduksiyon (uzvu orta hattan uzaklaştırma), dirsekte, dizde ve bilekte hafif fleksiyon (eklemin bükülme hareketi) hakimiyeti vardır.
Yenidoğanın hareketleri değişkendir. Yavaş geçişli (sinuzoidal) hareketler gözlenir. Ani ve sıçrayıcı hareketler gözlenmez.
Yeni doğmuş bir bebeğin isteği dışında, dış dünyaya karşı kendini korumak için yaptığı davranışlara refleks denir. Refleksler dış dünyaya karşı bebeğini kendisini korumak için yaptığı doğal davranışlardır. Yenidoğan döneminde santral sinir sisteminin olgunlaşmamış olması sonucu ortaya çıkan bu ilkel reflekslerin birçoğu ilerleyen aylarda kaybolur. Yerini daha karmaşık motor beceriler ve istemli hareketler alır.
Doğuştan gelen reflekslerin birçoğu sonradan unutulur ve yerini bebek geliştikçe daha güçlü reflekslere bırakır. 0-6 aylık bebeklerde altı temel refleks vardır.
1. Emme refleksi: Bu refleks beslenme içgüdüsünden doğar. Emme refleksi bebeklerde doğumdan itibaren vardır. Olmaması halinde ağır nörolojik patolojiler bulunabilir. Bebeğin yanağına veya dudaklarına hafifçe dokunulduğunda ağzını açar ve emmeye hazır hale geçer. Aradığı cismi bulduğunda ise emmeye başladığı görülür. Bu refleksin olmaması; beyin sapının doğumsal bozukluklarını, oksijensizliği, travma veya sinir sistemini de içine alabilen ağır enfeksiyon hallerini düşündürmelidir.  Bebek 3-4 aylıkken bu refleks kaybolur.
2. Moro (sıçrama) refleksi: Bebek sırt üstü yatarken başı hafif kaldırılıp arkaya doğru bırakılırsa ani bir refleksle sıçrar. Aynı şekilde el çırpma, yüksek ses, kapı çarpması gibi ani uyarılarda bebek dört ekstremitesini (kollar, bacaklar) abduksiyon(açma hareketi) ve ekstansiyona (germe, gerilme hareketi) getirir. Parmaklarını açar. Daha sonra kollarını ve bacaklarını abduksiyon(açma hareketi) ve fleksiyona (bükme hareketi) getirerek eski postürüne (duruş) döner. İlk 4-6 aya kadar normal kabul edilir. Bu refleks, dışarıdan herhangi bir uyaran olmadan ortaya çıkıyorsa bir beyin lezyonundan şüphelenmek gerekir.
3. Babinski refleksi: Bebeğin ayak tabanı, topuktan parmağa doğru hat şeklinde çizildiğinde ayağı içe kıvrılır ve parmaklar yukarı kalkar. 6 ayla 2 yıl arasında bu refleks kaybolur, sonradan parmaklar içe kıvrılmaya başlar.
4. Basma ve yürüme refleksi: Bebek, koltuk altlarından desteklenmiş şekilde tutularak, düzgün bir yüzey üzerinde yere bastırılırsa önce bir bacağını, ardından da diğerini kaldırarak, adım atarmış gibi yapabilir. Zamanında doğan bebeklerin tabanlarını bastıkları görülürken, erken doğanlar ayak uçlarında yürürler. Bu refleks, 3 ay kadar sürer. Hareketlerin uzun sürmesi veya tekrarlaması durumunda sinir sisteminde bir rahatsızlık akla gelmelidir.
5. Tonik boyun refleksi: Yatan bebeğin başı aniden bir tarafa çevrildiğinde, o tarafta kol ve bacakta ekstansiyon (dışa açılma- gerilme), karşı tarafta fleksiyon (çekilme) görülmesidir. Doğumdan 3-4 hafta sonra daha belirgin olur. Bu pozisyonun uzun sürmesi, bu refleksin tek taraftan alınması ve 6. aydan sonra gözlenmesi olağan değildir. 5.ayda kaybolması beklenir.
6. Yakalama refleksi: Bebeğin avucuna ya da ayak tabanına bir obje uzatıldığında, parmakları içeri doğru kıvrılacak ve onu sıkıca kavrayacaktır. Genellikle 3-4 aylıkken kaybolur. Yine bu refleksin görülmemesi durumunda beyin zedelenmesinden veya kraniyal (kafa) sinirlerde bozukluktan şüphelenilebilir.
Özetlemek gerekirse; yenidoğan bebekler her ne kadar savunmasız görünseler de onların da kendilerine özgü refleksleri vardır ve varlıklarını sürdürmeye yöneliktir. Tüm bu ilkel refleksler, bebeğin dış dünyaya “kendimi koruyabilirim” mesajını verir. Bu reflekslerin olması gerekenden uzun sürmesi veya hiç görülmemesi bebeğin motor gelişimiyle ilgili bazı problemlerin belirtisi olabilir. Yani bütün bu refleksler bebeğinizin gelişiminin sağlıklı olup olmadığını takip etmeniz için verilen ipuçlarıdır. Bebeğinizin sağlıklı gelişimi için bu refleksleri ve kaybolma sürelerini uzmanınız ile birlikte takip ediniz…
Sema ÇETİN
Acıbadem Üniversitesi
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğrencisi
*************************

15 Şubat 2020 Cumartesi

ORGANİK SPOR ! NASIL MI?

Öncelikle spor yapacak alanlarımızı iyi seçmeliyiz. Açık alanlarda yapılacak spor ve egzersiz çalışmaları için, orman, koru, ağaçlıklı bölgeler, açık alanlar, sahalar, deniz kenarı, özel hazırlanmış parklar gibi yerler daha uygun olacaktır. Burada dikkat edilecek konu, yol kenarlarında, trafiğin olduğu, hareket halindeki araçlarla yan yana yürümeye, koşmaya, spor ve egzersiz yapmamaya özen gösteriniz. Kapalı spor salonlarında, özellikle branş takım çalışmalarında, çok daha dikkatli ve seçici davranmalıyız. Branş takım çalışmalarına uygun standartlarda, özellikle tavan yüksekliklerinin, havalandırmanın, hareket alanlarının, giriş ve çıkışların rahat olması, tuvalet ve soyunma odalarının hijyenik olması, pencerelerinin fazla olması gibi özellikler, çalışma ortamının, daha sağlıklı, organik ve doğal olmasını sağlayacaktır. Çünkü; yapılan çalışmalarda, solunan hava miktarı 5 kat arttığından, çalışmalar içersinde zaman zaman oksijen borçlanmasına girildiğinden, oksijenin azaldığı, karbondioksitin arttığı ortamların sirkülasyonunun çok daha iyi olması gerekmektedir.
İnsan sağlığı her şeyden önce gelir. Hasta olmamak için vücudunuzun güçlü olması gerekir. Güçlü bir anatomik yapıya sahip olmak, iskelet ve kas sistemimizin düzenli bir şekilde hareket ettirilmesini ve gelişmesini sağlamak düzenli şekilde yapılacak spor ve egzersiz sayesinde olacaktır. Kişinin bedensel ve ruhsal gelişiminin sağlıklı bir şekilde beraberce gelişmesi, birbirini tamamlaması düzenli yapılacak spor ile yakın ilişkilidir. Kişinin bedensel durumu, ruhunu da etkilediği gibi, ruhsal durumu da bedenini etkiler. Spor ile yapılan egzersizler, vücutta mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin ve endorfin hormonunu arttırdığı,  tüm uzmanlar tarafından kabul edilen bilimsel bir gerçektir.
Düzenli spor ile yapılan egzersizler; zihinsel etkinlikler ve beyin fonksiyonlarının daha iyi bir duruma gelmesini sağlar. Kişinin anlama ve hafıza yeteneklerini yükseltir. Kaslara ve eklemlere esneklik ve hareket kabiliyeti kazandırır. Duruş bozukluklarını düzeltir. İyi bir duruş alışkanlığı kazandırır. Fiziksel dayanıklılığı arttırır. Vücuttaki yağ yakımını hızlandırarak, yağ dokusunu azaltır, kas kütlesini arttırarak, sıkı bir vücut yapısı sağlar. Diyabet (şeker hastalığı) etkilerini azaltır. Akciğerleri güçlendirir. Yüksek tansiyonu önler. Kemiklerin kalınlığını arttırır. Vücudun bağışıklık sistemini ve Kalbi güçlendirir. Enerji ve dayanıklılığı yükseltir. Denge ve koordinasyonu geliştirir. Vücuttaki hücrelere yeterli ve bol miktarda oksijen taşınmasına yardımcı olur. Vücuttaki toksinlerin daha kolay atılmasını sağlayarak, fazla kilolardan kurtulmayı sağlar. Kişinin yaşam kalitesini, özgüvenini arttırarak, kendini sağlıklı hissetmesini, fit görünmesini sağlayarak, motivasyonunu en üst düzeye çıkarır. Özetle, Evinizde, işinizde, çocuklarımıza okulunda ve derslerinde, yaşamımızın her alanında; daha başarılı, daha aktif, daha hareketli, daha sosyal, daha sağlıklı, daha düzenli beslenme, daha enerjili, daha mücadeleci, daha paylaşımcı gibi özellikler kazandırarak, yaşamımıza mutluluk katar.
‘’Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.’’
Sağlığınız için yaşamınızdan sporu eksik etmeyiniz.
Ercan ÇETİN
Eğitimci Yazar
İSBEDER Derneği Başkan Yrd.
TUBEDER Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi
---------------------------------------

2022-2023 SEZONU CELAL ARAS ANADOLU LİSESİ SINIFLARARASI FUTBOL SÜPER LİGLERİ PUAN DURUMU

2022-2023 SEZONU CELAL ARAS ANADOLU LİSESİ SINIFLARARASI FUTBOL SÜPER LİGLERİ PUAN DURUMU
TAKIM FOTOĞRAFINA TIKLAYINIZ