Bir insanı ömürlük yol arkadaşı olarak kabullenmek öyle kolay bir şey değil...!
Enerjinin uyumu, kültürel uyum, ailelerin uyumu, yaşanmışlıklar, hayat amacı, düşüncesi, teni, kokusu, sesi, alışkanlıkları, beklentileri...
Her biri ayrı ayrı ciddi ciddi değerlendirilmeli...
Ve birsey daha var...!
O insanın hiķâyesini de sevebilmelisin...
Hikayesini bilmediğin, anlamadığın, sevmediğin birini asla sevemezsin...
Asla onunla yol arkadaşı olamazsın..
İnsan kendini de çok iyi tanımalı...
Neyi isteyip istemediğini bilmeli...!
Tahammül ve sabır etkenli bir yaşam zulümdür..
Boyun eğmek zayıflıktır, çaresizliktir..
Hep alttan almak, susmak ezikliktir..
Karakterine sahip çıkmamak yok olmaktır..
Bilinmeli ki yol arkadaşlığı herşeyde dengeyi gerektirir.
Eğitimde, kültürde, meslekte, ailede, toplumsal ve ahlâki değerlerde, hayat amacında, fikirde, hoşnut olunan akla gelebilecek herşeyde, temizlik ve uyku da bile dengeyi gerektirir.
Yan yana, el ele, aynı ufka bakmayı gerektirir.
Sadece fiziğine ve parasına tav olanlar bunlar için sayısız alternatife de daima hazırdırlar.
Her konuda, her alanda dengeyi bilmek, dengini bilmek önemlidir.
Uzaktan uzağa hayranlık beslediğiniz insanları belki birebir gördüğünüzde hiç beğenmeyeceksiniz...
Belki de o sizi beğenmeyecek...
Birbirini hiç tanımayan insanların sahte sözlerine inanmayın.
Size sergilenen şatafatın da sahte olduğunu bilin...
İnsanların gezi amaçlı ya da görevli gittikleri mekânlardaki paylaşımlarının da anlık olduğunu bilin...
Bir insanı tanımak, onunla ömür yoldaşlığı yapmak sanıldığı kadar kolay değildir.
Unutmayın ki her an illüzyon kuleleriniz yerle bir olabilir.
Size sadece şunu garanti diye söyleyebilirim:
Eğer Siz doğru ve dürüst iseniz, gücünüzü kendi içinizden alıyorsanız, hiç kimseye muhtaç olmadan hayatta dimdik durabiliyorsanız, maddi manevi kendinize yetebiliyorsanız, kimseyi bir kurtarıcı olarak görmüyor ve beklemiyorsanız işte o zaman sizin için tam ve doğru insan bir şekilde karşınıza çıkar.
Kuantum Fiziginde biz buna eş enerjilerin , eş zamanlığındaki kavuşumu diyoruz.
Halk dilinde dengine denk gelmektir.
Kendinizi ve karşınızdakini iyi bilin, iyi analiz edin...
Boş şeylere ne av olun, ne avcı olun.
Evlilik, ömür yoldaşlığı çok önemlidir.
Hırsa, inada, mevkiye, paraya, güzelliğe, yakışıklılığa olabilecek bir şey değildir...
Dışı da içi de yanıltmasın.
Ömür çok değerli.
Kendine yeten biri zaten kimseye de ihtiyaç duymaz...
Ayrıca herkes evlenmek zorunda değil...
Herkes çocuk sahibi olmak zorunda da değil..
Mutluluğun ölçüsü evlilik ve çocuk değil..
Yürek ve zihin birliğine eremeyenler asla mutlu olamazlar...
Saygı ve nezaketten yoksun olanlarla yol alınmaz...
Öfke krizine girip can yakanlarla yol alınmaz...
Hergün kan tükürdüğün leğen altın olsa ne olur...?
Sürekli aşağılandığın, horlandığın, ezilerek yaşadığın yer köşk olsa ne...?
Dünyevi isteklerinizin kölesi olmadan doğru, dürüst, sağlam ve onurlu, şerefli, özgür bir yaşamın kahramanı olun.
Eşit olun, ne aşağı ne de yukarı...!
Kimseye minnet duyacak bir esaretin sahibi olmadan hür yaşayın..
Ve bir yerde yargı varsa, o yargı canını yakıp yıkıyorsa hemen uzaklaşın ordan...
Unutmayın ki; yargı en sinsi zehirdir...
Günden güne sizi kendinizden eder...
Ne demiştik...?
Ömürlük yol arkaşlığı...
Denk gelene ne mutlu....
Ceyda ÇEÇEN
Eğitimci Yazar